Page 63 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 63

tarih çevresi

bırakılan baca deliğine doğru odada bulunanların gözlerini yaka
yaka yükselen, çıra bulunmadığı zamanlar ocaktaki alevlerle
aydınlanan evlerdi. Bu pek azı iki odalı evlerde baba-ana, oğul-
gelin, torun torba, eşikteki-beşikteki bütün aile bir arada yer,
içer ve yatarlardı. Ocakta ısıtılan suyu nöbetleşe odanın bir kö-
şesine çömelerek dökünür ve avuçlarına sabun yerine aldıkları
kili başlarına ve vücutlarına sürerek yıkanırlardı” (Güley 1990:
21-22).

           Hoşkadem köyünün yapısı da aynen böyle idi. Senai’nin
babası Dersiam Mustafa Asım Efendinin 1908’de yaptırdığı evi
de istisna evlerden biri olup iki katlıydı ve ahırı serendinin al-
tındaydı. Her iki bina da bugün ayaktadır, ancak kullanılmıyor.

           Köylülerin 1920’lerde içinde bulundukları acıklı durum
da Ferda Güley’in ifadesiyle aynen şöyleydi: “O vakitler An-
kara’da Mustafa Kemal ve Ulusal Meclis Hükümeti; İstan-
bul’da Padişah ve Bâb-ı Âlî vardı. Fakir köylüler hem An-
kara’ya hem de İstanbul’a vergi ve asker veriyorlardı. Kendile-
rinden önce korkuları köylere ulaşan mültezimlerin topladıkları
a’şar vergisini veren, ekecek toprağı, toprağı sürecek öküzü ol-
mayan fukara köylüler iki hükümetten başka dağlarda yol kesen
eşkıyaların da karınlarını doyururlardı kendi rızıklarından. Halk
özellikle çocuklar hastalıktan, ilaçsızlıktan, doktorsuzluktan kı-
rılıyordu” (Güley 1990: 25).

           Çocukluğunu böyle bir ortamda geçiren Senai Yediyıl-
dız, 1981’de kaleme aldığı Hatırat’ında o günleri şöyle anlatı-
yor. “Umumi Harbin Türkiye üzerindeki ağır etkileri, Tür-
kiye’de sivil ve askerin başına çöken açlık, ücra köşelerde dev-
let mekanizmasının yok oluşu ve idarenin gaddarların eline geç-
mesi, bunların kasaba ve köylerde zalimce mazlum ve bîkeslere
indirdiği darbeler, ülkeyi kasıp kavurmaktadır. Bu olumsuz
şartlarda ve bilhassa kendisine haksız yere musallat olan nahiye
müdürü Avni Bey’in şerrinden rahatsız olan babam merhum
dersiam müderrisi Mustafa Asım Efendi İstanbul’a gitmeye ka-
rar veriyor”. 1915 Temmuz’unda bir gece yola çıkıyor. Zaten
Senai’nin dedesi de 1914 Haziran’ında vefat etmişti. Kardeşi
Mehmed Celaleddin, Balkan Harplerine katılmış, kendisinden

                                       62
   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68