Page 19 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 19

tarih çevresi

verdiği röportajda, İmkânsız gördüğünüz kurtuluş yolları vardır. Bugün, herhangi bir örgütçü,
Anadolu´ya geçer de milleti silahlı bir direnişe hazırlarsa, bu ülke kurtarılabilir. demiştir ve bu
öngörüsünü kendi elleri ile gerçeğe dönüştürmüştür. Söyleşiyi yapan Refii Cevat: Anlattıkları çok
aykırı şeylerdi. Ne kafam almıştı ne mantığım. Daha doğrusu bana deli saçması gelmişti. yorumunu
yapmıştır. Oysa bir deli ile değil de bir dahi ile konuştuğunu yıllar sonra anlayacaktır.

     Atatürk´ü, arkadaşları şakayla karışık sınava tabi tutarlar: Lütfen cevap verin bakalım, dahi kime
derler Atatürk bu soruya hiç yadırgamadan şu cevabı verir: Dahi odur ki, ileride herkesin takdir ve
kabul edeceği şeyleri ilk ortaya koyduğu zaman, herkes ona deli der.

      *1919- Milletin ilgisizliği ile ilgili öngörüsü:

     Baylar! Bir millet varlığı ve hakları için bütün maddi ve düşünce gücüyle ilgili olmazsa, bir mil-
let kendi gücüne dayanarak varlığını ve bağımsızlığını sağlamazsa şunun bunun oyuncağı olmaktan
kurtulamaz.

      *1920. Bağımsız olmayan yargı hakkındaki öngörüleri:

    Milletin yargı hakkı, bağımsızlığının temel koşuludur. Yargısı bağımsız olmayan bir milletin dev-
let halinde varlığı kabul edilemez. Oysa İstanbul´da, toplum nezdinde hiçbir yasal suçlamayla karşı
karşıya olmadıkları halde, sanık olmadıkları halde yüzlerce insanın tutuklanmasına devam edilmesi,
emperyalist devletlerin görüşlerine karşı çıkmanın bile suç sayılarak ortaçağ düşmanlık geleneklerine
göre saldırıda bulunulması yargı erkinin yok sayıldığını gösterir.

     Atatürk´ün Nemrut Mustafa Mahkemeleri için söylediği bu sözler sanki Silivri mahkemeleri için
söylenmiş gibi?

      *1920. Atatürk, hükümetlerin nasıl olması, halkın hükümetlere nasıl bakması gerektiğini
de şöyle dile getiriyor:

    Her zaman millet, hükümetin bekçisi olmalıdır. Çünkü hükümetlerin icraatı olumsuz olup da millet
itiraz etmez ve o hükümeti düşürmezse, millet bütün kusur ve kabahate katılmış demektir...) Hakikat-
en şunun bunun oyuncağı olabilen milletler haklarını idrak etmemiş demektir. Ve böyle bir millet de
baskı altında bulundurulmaya müstahak olur.

      *1921-Yöneticilerin kişisel ihtirasları hakkındaki öngörüsü:

      Arkadaşlar, bir toplumda, özellikle bir ülkenin yönetiminden sorumlu olan yöneticiler kişisel
ihtiraslarını ve tartışmalarını, ulusal görevin ve vatan hizmetinin gerektirdiği yüce duyguların üzerine
çıkarırsa, o ülkede dağılma ve çökme kaçınılmazdır.(TBMM´nin ikinci yılını açış konuşması)

      *1922-Avrupa´dan nasihat almakla ilgili öngörüsü

      Efendiler! Bir şeyin zararıyla, bir şeyin imhasıyla yükselen şeyler, bittabi (doğal olarak); o şey-

                                              19
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24