Page 47 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 47
tarih çevresi
Türk direnişinin nihai başarısına daha seyretmekte olan Türkleri öldürmekle kalmamış,
fazla katkıda bulunacak, Yunanlıların İzmir ve barakalara giderek İngilizlerin ısrarları sonucu
Güneybatı Anadolu'yu işgalinden başka bir olay önceden silâhsızlandırılmış olan ve işgal
bulunamazdı. David Lloyd George ve onun güçlerine teslim olmak üzere emir bekleyen
Dörtler Konseyi korosu, başlangıçta bunun bir askerlerin çoğunu acımasızca katletmişlerdir. İlk
"geçici işgal" olduğunu düşünmekteydi, kıyımdan kurtulanlar subaylarıyla birlikte bir
İtalyanların Barış Konferansı'ndaki yokluğundan araya toplanarak Yunan askerlerinin yumrukları
istifade ederek nihai barış tanziminde İzmir'in altında ve yine Yunan sivillerinin sopa, taş ve
Yunanlılara verilmesini kesinleştirmek istemiş, kurşun saldırıları altında bir "ölüm yürüyüşü"
ancak Yunan Ordusu bunu bir vahşî işgale şeklinde yürüyüşe geçirilmişlerdir. Aslında, bu
dönüştürerek, Barış Konferansı'nın herhangi bir "ilk kurşun"dan önce, Yunan askerleri Kordon'a
kararını dikkate almaksızın bütün bölge üzerinde çıkarma yaptıklarında disiplinsiz ve gaddar
sürekli bir Yunan yönetimi kurmayı Yunan askerleri tarafından daha pek çok kez ateş
amaçlamıştır. Hatta üzerinde hakimiyet edilmiş, şehrin ana limanına bitişik olan mesire
kurulmak istenen bölgeler kararının ilk alındığı yerinde, otellerin, ticarî binaların ve çevredeki
zaman en radikal Yunan destekçilerinin diğer yapıların pencerelerinden Yunanların
öngördüğünden bile çok daha büyük bir alanı gelişini izleyen Türk sivillere ateş açmışlardır.
kapsamaktadır. 15 Mayıs 1919 tarihinde seçkin Daha sonraları Rum Pontus ve Doğu
Yunan Efzun birliklerinin İzmir'e yönelik ayaklanmalarını bastıracak olan orduyu
başlattıkları çıkarmanın başından itibaren, kumanda edecek olan heybetli ve vakur selefi
mahallî halk arasındaki Yunanlıların/Rumların Nurettin Paşa ile mukayese edildiğinde oldukça
neşesi, Yunan askerleri ve sivillerinin benzer yumuşak tavrı yüzünden Yunanlıların ısrarı
şekilde, yapmakta oldukları işgalin "Yunan üzerine sadece birkaç ay önce atanan Osmanlı
topraklarının" alçak düşman tarafından yüzyıllar valisi Ali Nadir Paşa bile, bu kıyımdan tamamen
boyunca süren vahşet ve barbarlıkla kötü kaçamamıştır, barakalarda hayatta kalanlar ile
yönetilmesine karşı bir intikamın aracı olarak birlikte bir sürü gibi bir "ölüm gemisine"
düşünüldüğünü göstermekteydi. Çıkarmadan bir yüklenmişler, ve nihayet Müttefik
süre sonra kan dökme ve kıyım başlatacak olan komutanlarının ısrarı üzerine serbest
ve daha sonra kendisine efsanevî bir rol bırakılıncaya kadar burada birkaç gün boyunca
atfedilecek olan "ilk kurşun", Yunan işgal aç ve susuz tutulmuşlardır. Aynı zamanda,
kuvvetleri mahallî Türk askerlerinin bütün Yunan orduları Paris Konferansı'nda işgal
şehirde çıkmak üzere olan çatışmalardan etmeye yetkilendirilmiş oldukları İzmir ve
kaçınmak için bulundukları barakalara doğru çevresindeki bölgelerin derhal ötesine
harekete geçtiği sırada çevrede bulunanlara ateş geçmişlerdir. Hâlâ Paris'te bulunan Başbakan
açarak bir Türkü öldürmeleri üzerine olaylar Venizelos'un desteğiyle, beklenen bir Türk
patlak vermesiyle atılmıştır. Yunan askerleri direnişine karşı direniş göstermeye ihtiyaç
harekete geçerek sadece orada olup biteni duyduklarına dair bir mazeret zemininde
45