Page 50 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 50
tarih çevresi
dolayı, İngilizlerin yaptığı gibi, geriye kalan malî komutanlar tüm bu olup bitenlerden büyük
kaynaklarını nispeten küçük bir askerî güç için ölçüde rahatsız olmuşlardır. Bu komutanlar
bıraktı, Avrupa'nın gelişmiş milletleri ile kendilerini, bu bölgedeki rollerinin "yerlileri
mukayese edildiğinde Türk askerleri son derece medenîleştirmek" olduğuna inandırmışlardı,
zayıftı ve Türkleri saflarından atmak için sadece onları öldürmek değil. Bunlar, işgali Levant'taki
çok küçük sayıdaki bir askere ihtiyaç vardı. Fransız hakimiyetini yeniden ihya etmek ve
genişletmek amacıyla kullanmak
Ancak, karara varılmasından sonra bile,
istemekteydiler. İlk etapta, bu subaylar
Birinci Dünya Savaşı sırasında Batı
Cephesi'ndeki kıyımın sebep olduğu acılardan Ermenilerin kötü ve yoz davranışlarını disiplin
sonra Türkiye'ye gelmek üzere çok az sayıda eksikliğinden kaynaklandığına yordular, ancak
Fransız askeri bulunmaktaydı. Muhtemelen aşırılıkları engellemek için gösterilen çabalar
Fransızların, komuta kendilerinde olduğu halde, başarısız olunca, nihayet Ermeni Lejyonu
Suriye ve Çukurova'ya gönderdikleri işgal dağıtıldı. Bu lejyonda bulunan Ermenilerin çoğu
ordusu, Kuzey Afrika kolonilerinin siyahî Fransızlardan kaçarak, takip eden birkaç ay
askerlerinden; Mısır'da ve Kıbrıs'ta liderliğini boyunca tüm Çukurova'ya yayılan özel çetelerin
Boghos Nubar Paşa'nın yaptığı ve savaşın son üyeleri olarak Türkleri katletmeye devam ettiler.
yıllarında İngilizler tarafından Doğu Anadolu Ancak, Ermeni aşırılıklarına büyük ölçüde son
sakinlerine saldırılarda bulunmaları için kuzey verilmesinden sonra bile, Fransız işgal
İran'da eğitilen Ermeni askerlerinin oluşturduğu kuvvetleri işgal altındaki Türk nüfusuna,
Ermeni Lejyonu diye bilinen bir grubun yüzyıllar boyunca kendi imparatorluklarını
üyelerinden; Avrupa ve Amerika'dan gelen yönetmiş olan çok gururlu ve medenî insanlara
Ermeni gönüllüler ile temel amaçları henüz davranılması gerektiği gibi davranmaktan
bitmiş olan savaş sırasında Anadolu'nun Ermeni ziyade, Kuzey Afrika'nın çöl bölgelerindeki
nüfusunun başına gelenlerin tam olarak gayrimedeni "yerlilere" ve ilkel vahşilere
intikamını almak olan ve Anadolu davrandıkları gibi davranmaya devam
yakınlarındaki kamplarda yaşayan Ermeni etmişlerdir. Kaldı ki bu halk, intikam amacıyla
mültecilerden oluşmaktaydı. Ve bütün bunlardan öldürülmeyip sağ bırakıldıkları durumda bile
avantajlar sağlamaya çalışmışlardır. Fransız böyle bir muameleye tabi olmayı asla
işgal orduları İskenderun'a çıktığında, disiplinsiz istememekteydi. Ancak, ilginç bir şekilde,
ve kontrolsüz Ermeni askerleri, gördükleri her Fransız askerlerinin pek çoğu Tunus ve Cezayir
Müslüman'a Arap ya da Türk olmalarına Müslümanlarıydı ve Müslüman Türk
bakmaksızın saldırmışlardır. Fransız subaylar ya kardeşlerine reva görülen muamelelere karşı
çaresizlikten ya da isteksizlikten bunları büyük bir öfke duymaktaydılar. Bu yüzden
durdurmak için hiçbir şey yapmamışlardır. İşgal Fransız ordusundan firar ederek Türk milislerine
kuvvetleri Adana, Antep, Maraş ve katılmışlar ve işgale karşı gösterilen direnişe
Çukurova'nın diğer şehirlerine doğru ilerlerken yardım etmişlerdir. Daha sonra ise bu Müslüman
kıyıma devam etmişlerdir. Başlangıçta, Fransız askerler Türkiye'ye yerleşmişler ve günümüze
48