Page 137 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 137

tarih çevresi




            toplandılar.  Başlarında  Efeler  olduğu  halde  Meydanı'na yürüdü. Onu Fransız askeri de bahçe
            zeybek kıyafetli delikanlılar alay teşkil ederek  duvarlarının ardından izlemekle yetindi. Kafile,
            Ulucanlar'dan  Hacıbayram  Camii  önüne        Ankara vilayet konağına geldi. Valilik, Mustafa
            geldiler.  Burada  âdet  üzere  kurban  kesildi.  Kemal Paşa'ya hoşgeldin töreni düzenledi.19
            Kayyum Dede'de dua edildi. O gün 700 yaya
                                                                 Mustafa Kemal Paşa sonra, 20. Kolordu
            Seymen ile 3000 kişiden oluşan zeybek alayı
                                                           Komutanı  Ali  Fuat  (Cebesoy)'u  makamında
            kuruldu.  Seymen  alayının  önünde  davul  ve
                                                           ziyaret etti. Sonradan misafir edileceği Keçiören
            zurnalar  çalıyordu.  Tüfekli,  baltalı,  eli  pala
                                                           yolu üzerindeki Ziraat Mektebi'ne götürüldü. Ali
            bıçaklı  omuzlarında  deriden  önlüklü  ve  50
                                                           Fuat  (Cebesoy),  Mustafa  Kemal  Paşa'nın
            davulcu çok sayıda zurnacı olduğu halde yayalar
                                                           Ankara'ya gelişini şöyle anlatmaktadır: "Dikmen
            iki sıra halinde yürümekte idi. Efeler Seymen
                                                           şosesini  takiple  İncesu  Vadisi'ne  iniyorduk.
            alayının önünde zeybek oynamakta idi. Bunları
                                                           İstikbale  gelenlerin  bir  ucu,  bugünkü  Harp
            da 3000 atlı efe takip etmekte idi.18 Coşkulu
                                                           Okulu'nun  bulunduğu  tepeden  başlıyordu.
            insan seli Mustafa Kemal'e hoş geldin diyor ve
                                                           Dolaşa  dolaşa  istasyona  iniyor  ve  oradan
            Millî   Mücadele'nin   yanında   olduklarını
                                                           kıvrılarak hükümet konağına doğru uzanıyordu.
            gösteriyorlardı. Mustafa Kemal, her kafilenin
                                                           Karşılayanların  adedi  30-40  bine  çıkaranlar
            önünde  otomobilden  iniyor  ve  kalabalığı
                                                           olmuştu. O zamanlar Ankara şehrinin nüfusun
            selamlıyordu.
                                                           22.000'i  geçmediği  hatırlanırsa  bu  muazzam
                 Seymen alayının en önündeki bayraktarın   kalabalığın  etraftan  ve  uzaklardan  geldiği
            bir  elinde  sancak,  bir  elinde  kılıç  vardı.  anlaşılır.  Millî  müfrezelerimizin  atlı  miktarı
            Boynunda ise Kur'an-ı Kerim asılı idi. Eldeki
                                                           1000'i  geçmişti.  İlk  defa  Ankara'ya  gelen
            sancak egemenliği, Kılıç savaşı, Kur'an-ı Kerim
                                                           Mustafa  Kemal  Paşa,  bu  manzara  karşısında
            ise nizam ve kanunu ifade etmekte idi. Meşin   fevkalade  mütehassis  olmuş,  adeta  gözleri
            önlük  giymek,  yapılan  işin  mücadelenin
                                                           dolmuştu.20
            gururunu,  balta  ise  disiplin  ve  azmi
                                                                 Ankara'nın   önem    kazanması    ile
            simgeliyordu. Mustafa Kemal, elinde bastonu,
                                                           İstanbul'dan  gelen  gazeteciler  ve  subaylar
            başında  boz  kalpağı,  sırtında  kemer  spor
                                                           Ankara Taşhan Oteli'ne yerleşiyorlardı. Buradan
            pardüsesi ile sadeliği, alçak gönüllülüğü ve Millî
                                                           başka otel ve lokanta olmadığından, Ankara'ya
            Mücadele  azmini  simgeliyordu.  Dikmen
                                                           ilk gelen mebuslar Ankara öğretmen okulunda
            sırtlarından hükümet binasına giden yolun sağ
                                                           kalıyorlar ve ortaklaşa okulun yemekhanesini
            yanında  şimdiki  opera  binasının  köşesinden
                                                           kullanıyorlardı.
            istasyona  yürüyen  kafileyi  din  adamları
            oluşturuyordu.  Başlarında  Rıfat  (Börekçi)         Temsil  Heyeti'nin  Ankara'ya  geldiği
            bulunmakta idi. Onlar da büyük bir heyecanla   sırada, Ankara'da "selamet" ve "Mefkure" adlı

            Mustafa Kemal'i selamlıyorlardı. Ankara'daki   iki gazete yayınlanmakta idi. Bunlardan başka
            işgal subayı bir at üzerinden Mustafa Kemal'i  vilayetin 1882'den beri çıkardığı "Ankara" adlı
            izledi. Mustafa Kemal, ona hiç aldırmadan Ulus  bir gazete daha vardı. Ankara adlı gazetenin 29



                                                      135
   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142