Page 72 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 72
tarih çevresi
sertlik içindeydi. Müttefiklerin blokajı, Hıristiyan azınlıkların yönetimini amaçlayan
çiftçiliğin ve büyük şehirlere gıda naklinin uygulamalar gibi empoze edilmiştir. Bu anlaşma
durma noktasına gelmesi, dağıtılan ordular kadar içerdiği intikam unsurlarıyla, bir yıl önce,
dehşetten kaçan mülteciler tarafından Türkiye'ye takatsiz kalmış olan Almanya'ya dayatılmış olan
getirilen her türlü hastalığın yayılması, işgalci ve Versailles Anlaşması'nın çok ötesine geçmiştir.
savunmacı orduların ve çetelerin kıyımlarının
Tamamen pratik amaçlar için, Osmanlı
birleşik bir sonucu olarak, 1923 yılına
İmparatorluğu'na bırakılan her şey Hıristiyan
gelindiğinde on dört yıllık savaş sırasında
Avrupa'nın ekonomik ve askeri vesayeti altına
Trakya ve Anadolu'da yaşamakta olan halkın
sokulmuştur. İmparatorluk, başkenti olarak
yarısından fazlası ölmüştü. Bu yaşananlar dini
kalan İstanbul ile sınırlanmıştı. Ancak Sultan'ın
ya da etnik orijinine bakılmaksızın tam bir
hükümeti bu anlaşmayı kabule yanaşmazsa o da
Osmanlı ve Türk soykırımıydı. Bu felaketi, acı
ellerinden alınabilirdi. Marmara Denizi
çeken pek çok halktan sadece biri ile
üzerindeki Midya'dan Büyük Çekmece'ye kadar
özdeşleştirmek, bu felaketin kendisi kadar büyük
uzanan Doğu Trakya'daki şehrin küçük bir kısmı
bir vahşet olur.
dışında, şehrin duvarlarının hemen biraz
uzağında Trakya'nın doğu ve batısında kalan
Sevres Anlaşması kısımlar Yunanistan'a verilmişti. Güneydoğu'da
Maraş, Urfa ve Mardin de dahil olmak üzere
Büyük Millet Meclisi Hükümeti,
Çukurova'nın büyük bölümü Ermenilere
bakanlarıyla, bürokrasi ve ordusuyla kendi
bırakılmıştı. İskenderun ve Antakya ise Halep ile
kendine bir çeki düzen verirken ve Yunan
birlikte Fransız mandasına verilen Suriye ile
ordusu da doğuya, yani Ankara'ya doğru
birleştirilmişti. Kürtlere ise, şayet Milletler
ilerlemeye devam ederken; Paris Barış
Cemiyeti onay verirse bir yıl sonra Doğu
Konferansı'nın önde gelen üyeleri ilk önce San
Anadolu'nun bazı kısımlarında isterlerse bir çeşit
Remo'da toplanmışlar ve nihai olarak da
özerk yönetim kurabilmelerine müsaade
Osmanlı İmparatorluğu'ndan geriye kalan Türk
edilecekti, bu özerk yönetim için gerekli
ganimetinden pay almak için birbirleriyle
düzenlemeleri ise Osmanlı hükümeti yapmak
yarışan bütün millî çıkarları uzlaştırmayı
zorundaydı. Sovyet Ermenistanı ile bitişik bir
başarmışlar ve bundan türettikleri bir metni barış
bölge olan ve Van, Erzurum, Bitlis ve
anlaşması olarak sunarak, İstanbul hükümeti
Trabzon'un da dahil olduğu Kuzeydoğu Anadolu
delegelerini 1920 Haziranı'nda bu anlaşmayı
Bölgesi'nde, Amerikan Başkanı Wilson'ın
Paris'in varoşlarından biri olan Sevres'de
sınırlarını tam olarak belirlediği bir Ermeni
imzalamaya zorlamışlardı. Sevres Anlaşması,
devleti kurulacaktı.
tıpkı 11. yüzyılda bir Müslüman ülkesine karşı
yapılan ve Büyük Hıristiyan Güçler kadar Osmanlı hükümeti Hicaz üzerindeki
Türkler ve diğer Müslümanlar tarafından daha bütün egemenlik iddialarından vazgeçecekti.
önce fethedilmiş olan bölgelerde bulunan Burası bağımsız bir devlet olacaktı ve Irak
70