Page 227 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 227
tarih çevresi
eklenmiştir. Sovyetler Birliği'nin 1925 tarihli Türkiye'ye hiç de iyi bir gözle
Türk-Sovyet Tarafsızlık ve Saldırmazlık bakmamaktaydılar. Bu nedenle Batı
Antlaşması'nı 19 Mart 1945 günü tek yanlı kamuoyunun kazanılabilmesi için, Türkiye'nin
olarak feshedip, aynı günlü bir nota ile siyasi yapısının bir an önce demokratik bir
Boğazlardan üs ve Doğu Anadolu'dan toprak görünüm kazanması gerekmekteydi. İşte İsmet
istemesi üzerine, daha önce ortaya İnönü'nün bir yandan antidemokratik içerikli
koyduğumuz nedenlerden dolayı İngiltere ve yasaları değiştirip, bir yandan "Milli Şef"lik ve
ABD'nin duyarsızlıktan da öte Sovyetlere "Değişmez Genel Başkanlık" gibi, artık sırtına
dönük bir anlayış içine girmesi, Milli Şef yük haline gelmiş kurumları üzerinden silkip
İsmet İnönü'yü yeni önlemler almaya itmiştir. atarken, öte yandan CHP'ye daha demokratik
Milli Şef İsmet İnönü, hem Batılı bir görünüm kazandırmaya çalışması, önce
demokrat devletleri, hem Sovyetler Birliği'ni MKP'nin ve ardından DP'nin kurulmasına izin
tatmin edip yatıştırmak, hem de kendi vermiş olması, aslında Batılı demokrat
yönetimini aklamak istemiştir. Batının devletlere verilen ödünlerden başka bir şey
"Totaliter" zihniyetin uzantısı olarak gördüğü; değildi. Kısacası çok partili düzenin
dış Türklerle ilgilendiği için de Sovyetler'in yaşatılabilmesi, böyle bir ortamda
tepkisini toplamış "Türkçü ve Turancı" kesim gerçekleşmiştir, Türkiye'de çok partili düzene
bu nedenle haksız ve gürültülü bir biçimde geçiş iç etkenlerden daha çok, dış etkenlere
susturulmuştur. Tüm bu olumsuz koşulların bağlı olarak zorunlu bir biçimde olmuştur.
yanı sıra Türkiye'nin bir Sovyet saldırısı Bunun içindir ki; daha sonraki dönemlerde
karşısında yetersiz kalacağı açıkça ortadadır. Türkiye'de "çok partili düzen" ve "demokrasi"
Bu durumda çözüm yolu olarak ABD ve ülkenin tarihsel, kültürel birikimlerinin ortaya
İngiltere başta olmak üzere Batı dünyasının çıkarmış olduğu koşullar içinde olduğu ölçüde,
Türkiye'nin yanında yer alması gerekmektedir. hatta belki de zaman zaman, Batı'nın öne
Ne var ki, belirtmiş olduğumuz nedenlerden sürüp kabul ettirdiği değer yargıları içinde ele
dolayı bu demokrat ülkelerin kamuoyları alınıp, değerlendirilecektir.
225