Page 7 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 7
tarih çevresi
sağlığı, geri dönüştürülemeyen/dönüştürülmeyen plastiklerin imha edilmesiyle küresel ısınma ve iklim
değişikliğine olumsuz etkilerinin olduğu, bazı çalışma sonuçlarıyla ortaya konulmaktadır (Kosuth vd., 2018;
Rochman vd., 2013).
Plastik atık ticaretinin 1990’lı yıllar sonrası hızla arttığı, 2004 yılında zirve yaptığı ve Çin’in tek başına
küresel plastik atık ithalatının %45,1’ini gerçekleştirmesi dikkatleri çekmiştir (Hoornweg, D. ve Bhada-Tata,
2012). Bu bağlamda, literatürdeki çoğu çalışmanın; plastik atıkların geri dönüştürülmesinin önemi (Hage vd.,
2009; Duraiappah vd., 2002), hem gelişmiş ülkeler hem de gelişmekte olan ülkelerin plastik atık ithalatını
zorlaştırıcı düzenlemelere gitmesi durumunda küresel üretim verimliliğin düşeceği (Higashida ve Managi,
2014: 250-270), gelişmiş ülkelerin katı çevre düzenlemelerine gitmesinin emtia fiyatlarını olumsuz etkileyeceği
(Krutilla, 1991: 127-142) gibi alanlarda yoğunlaştığını görmekteyiz. Ancak literatürde plastik atık yönetimi,
döngüsel ekonominin temelini oluşturan ikincil plastik üretimi, Çin’in 2017 yılında plastik atık ithalatını
yasaklaması sonrası gelişmekte olan ülkelerde, özellikle Türkiye’de plastik atık ithalatı, geri dönüşümü ve
plastik atık sektöründe lisanssız firmaların denetlenememe sorunları ve bu sektörde kayıt dışı istihdam ve ithalat
ile ilgili yönetim boşlukları alanındaki çalışmaların az sayıda olduğu sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla
çalışmanın motivasyonunu, birincil ve ikincil plastik üretiminde gelinen rakamsal boyutlar, plastik atık
yönetimindeki boşluklar oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu çalışmada, plastik atık yönetimi, uluslararası
anlaşmalar, beş yıllık kalkınma planları ve SKA amaçları açısından değerlendirilecektir.
Çalışmanın en temel amacı ise plastik atıkları, uluslararası çevre ile ilgili anlaşmalar, beş yıllık kalkınma
planları, SKA ve alt hedefleri bağlamında ve de uzun dönemli hedeflerin neresinde olduğumuzu değerlendirmek,
politika yapıcılara ve daha sonraki araştırmacılara ışık tutacak şekilde tartışmaktır.
Plastiğin Tarihçesi
Plastiğe duyulan ihtiyacın sanayileşmeyle birlikte arttığı bilinmektedir. İngiliz kimyacı Alexander
Parkes, parkesin adı verilen şekillendirilebilir plastiği üretmeyi 1862 yılında başarmıştır. Elde edilen bu
şekillendirilebilir malzeme, ilk olarak düğme yapımında kullanılmıştır. Selüloit adlı malzemeyi 1869 yılında,
John Wesley Hyatt üretmeyi başarmıştır. Hyatt, 1889 yılında selüloitten Kodak fotoğraf filmi yapımında
kullanılacak malzemeyi yapmıştır. Daha sonra, bu malzeme bilardo topları yapımında kullanılmıştır. Sonraki
süreçte, dünyanın ilk sentetik plastiği New York’ta Bakalit olarak 1907 yılında Leo Hendrik Baekeland
tarafından geliştirilmiştir. Selüloit; oyuncaklarda, bıçak saplarında, fotoğraf filmlerinde de kullanılmaya
başlanmış, ancak yanabilir özelliği ve çabuk bozulması sebebiyle sentetik plastiklerin yoğun olarak kullanılmaya
başlandığı görülmüştür (Vlachopoulos ve Strutt, 2003). Diğer taraftan 1950 yılından günümüze değin
plastiklerin farklı türleri; otomobil yan sanayinde, bahçe mobilyalarında, paketleme, elektronik ve beyaz
eşyaların plastik kısımları, pet, fiber, diş fırçası kılları, misina, boru, profil, CD, gözlük, yiyecek paketleme,
yapı ve inşaat malzemeleri, teflon tava, pek çok çözücüye ve aside karşı dirençli tıbbi malzeme ve fiber üretimi
6