Page 93 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 93
tarih çevresi
GİRİŞ kapalı yaklaşım şekillerinden çıkarıyoruz.
Yukarıdaki hususlarda ülkenin siyasi, idari, mali
Tarihi ve sosyolojik realite: “Tarih
ve akademik kadrolarınca öyle fikirler ileri
milletlerin mücadele alanıdır” der. Milletleri
sürülmektedir ki, bu milletin aynı yüzyıl içinde
anlamak biraz da tarihin dilinden anlamayı
bir dünya savaşı ve bir istiklal savaşı yaptığı ve
gerektirir.
milli değerleri uğruna yüz binlerce insanını şehit
Tarihin en önemli simalarından birisi de verdiğine dair o harikulade tecrübenin hiçbir izi
Türklerdir. “Türklerin tarihini anlamadan, görülmemektedir. Gerçekten de, dün de
milletlerin tarihinin anlaşılamayacağını” mandacılık tartışılmış ve bugün de adı ne olursa
söyleyen Fransızsın ifadesi çok anlamlıdır. olsun mahiyeti mandacılık olan aynı fikir
Milletlerin tarih sahnesindeki hayatlarına tartışılıyor ve hayret uyandıracak bir taraftar
yön ve şekil verenler onların liderleridir. Bir kitlesi bulabiliyor ise; o zaman bu milletin bu iki
anlamda milletler tarih dediğimiz kulvarda tartışma arasında mandacılığa karşı verdiği top
liderleriyle, dahileriyle yarışırlar. Bu yekun bir İstiklal Savaşının lüzumu ne olmuştur?
münasebetle, tarihte silik kalmış milletlerden İnsanlar için ekmek önemlidir. Fakat ekmeğin
değil, büyük liderlere sahip olmayan dışında değerler de vardır.
milletlerden bahsetmek daha doğru olur. Atatürk; Osmanlı’nın son iki buçuk
asrında yaşadıklarıyla; ezilmiş, hayata küsmüş,
Dünya tarihinin benzersiz liderlerinden
moral olarak çökmüş, kendi kararını kendi alma
birisi; askerliği, idareciliği yani devlet adamlığı,
yeteneği zedelenmiş, düşüncesi dondurulmuş,
inkılapçılığı ve en az bildiğimiz yanıyla fikir
dimağı mühürlenmiş bir millete tekrar kendi
adamlığı ve eğitimci kişiliğiyle ATATÜRK’tür.
olabileceğini hatırlatan bir millî liderdir. Dimağı
Fakat biz ölümünün 66. yılını idrak ettiğimiz
uyuşturulmuş bir toplumu tekrar ayağa
bugün Atatürk’ü anlayamamış ve anlatamamış
kaldırmak için; yeterli bilgi, bir yığın tecrübe,
olmanın burukluğu içindeyiz. Bunu ise ülke
insanı tanıma ve anlama ayrıca onu yönetim
gündemimizi teşkil eden;
biliminin ilkeleri doğrultusunda yönetme gibi bir
II. Cumhuriyet, çok niteliği bir arada taşımayı gerektirdiği
Misak-ı Milli sınırları, Azınlıklar ve muhakkaktır. Atatürk bunlara sahipti. Bir de
hakları, Alt ve üst kimlik, bunlara ilaveten onun karizması, liderlik
nitelikleri ve hayranlık uyandıran medeni
Ana dilde ve yabancı dille eğitim ,
cesareti vardı. Bunlar milletinin önüne düşmüş
Türkiyelilik,
liderin artılarıydı. Fakat milletini nasıl kendine
Globalleşme, getirecek, nasıl üzerine ölü toprağı serpilmiş
Özelleştirme ve yabancı sermaye, yığınların uyanmaları ve dirilişleri hatta bununla
da kalmayıp, tekrar medeniyet yarışına ortak
Başkent Brüksel…
olmaları sağlanacaktı? Atatürk bunu; Türk
gibi konulardan ve bu kavramlara gözü Milletine
90