Page 121 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 121

tarih çevresi




            asla şüphem yoktur.”155                        muasırlaşma konusunda yapmıştır. Fakat burada
                                                           akla bir soru gelmektedir. Nasıl muasırlaşma?
                 Atatürk’e göre
                                                           Muasırlaşmanın gerçekleşmiş ana ve tali olmak
                 “Medeniyet    yolunda   muvaffakiyet
                                                           üzere bir çok faktöre bağlı olduğu bilinmektedir.
            teceddüde  (yenileşme)  vabestedir  (bağlıdır).
                                                           Ama bu faktörlerin en hayatisi ilim-teknoloji ve
            İçtimai  hayatta,  iktisadi  hayatta  ilim  ve  fen
                                                           fendir. İlim ve fen sadece muasırlaşmanın şartı
            sahasında muvaffak olmak için yegane tekamül
                                                           değildir. “Dünyada her şey için, maddiyat için,
            ve  terakki  yolu  budur.”  156  Bu  yolun  henüz
                                                           maneviyat için, hayat için muvaffakiyet için en
            başında bulunmaktayız. Öyle ki;
                                                           hakiki yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin
                 “Bugüne  kadar  istihsal  eylediğimiz     dışında kılavuz aramak gaflettir, bilgisizliktir,
            muvaffakiyet, bize ancak terakki ve medeniyete  doğru yoldan sapmaktır”160. “Türk milletinin
            doğru  bur  yol  açmıştır.  Yoksa  terakki  ve  yürümekte  olduğu  ilerleme  ve  medeniyet
            medeniyete henüz isal etmiş değildir. Bize ve  yolunda  elinde  ve  kafasında  tuttuğu  meşale,
            ahfadımıza  düşen  vazife  bu  yol  üzerinde   müspet ilimdir”161. Çünkü;
            tereddütsüz ilerlemektir”.157 Çünkü;
                                                                 “Gözlerimizi    kapayıp     mücerret
                 Henüz kurtulmuş değiliz, atılan hatveler  yaşadığımızı farzedemeyiz. Memleketimizi bir
            (adımlar)  bundan  sonra  atılması  lazım  gelen  çember  içine  alıp  cihan  ile  alakasız
            hatvelerin  mebdeidir.  İnsan  mebdede  iken   yaşayamayız… Bilakis müterakki, mütemeddin
            neticeye vasıl olduğunu iddia ederse dünyanın  bir millet olarak medeniyet sahasının üzerinde
            en derin gafletleri içinde kendisini puyan görür.  yaşayacağız, bu hayat ancak ilim ve fen ile olur.
            Biz daha çok hatveler atmak mecburiyetindeyiz.  İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve ferd-i
            Bu  hatveler  hem  çok  seri,  hem  de  çok  uzun  milletin  kafasına  koyacağız.  İlim  ve  fen  için
            olmalıdır.  Binaenaleyh  bu  hatveleri  doğru  ve  kayıt ve şart yoktur.”162
            muayyen bir istikamet dahilinde atabilmek için,
                                                                 Gözlerini dış aleme, bilimsel, teknik ve
            kendi mukadderatımıza kendimiz sahip olmak
                                                           medeni gelişmelere kapatan, bilim zihniyetine
            mecburiyetindeyiz.158 herkes bilmelidir ki;
                                                           sırtını  çevirmiş  milletlerin  akıbetleri  ise  çok
                 “Terakki  yolumuzun  önüne  dikilmek      manidardır.  Atatürk onu şöyle dile getirir.
            isteyenleri ezip geçeceğiz.  Teceddüt vadisinde
                                                                 Hiçbir delil-i mantıkıye istinat etmeyen
            duracak  değiliz.  Dünya  müthiş  bir  cereyanla
                                                           bir takım  an’anelerin, akidelerin muhafazasında
            ilerliyor.  Biz  bu  ahengin  haricinde  kalabilir
                                                           ısrar  eden  milletlerin  terakkisi  çok  güç  olur;
            miyiz?”159
                                                           belki de hiç olmaz. Terakkide kuyut ve şurutu
                 IV.VI.   İlim ve Fen
                                                           aşamayan  milletler  hayatı  makul  ve  ameli
                 Atatürk        fikir       sisteminin,    müşahede edemez. Hayat felsefesini vasi gören
            vazgeçilmezlerinden   birinin   muasırlaşma    milletlerin taht-ı hakimiyet ve esaretine girmeye
            olduğunu gördük. Atatürk hemen hiçbir konuda   mahkumdur.163  İlim  ve  fen  ile  uğraşmanın
            etmediği  ısrarı  ve  hatta  çok  sert  uyarılarını  cinsiyeti söz konusu değildir.



                                                      118
   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126