Page 9 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 9
tarih çevresi
Binlerce yıl başkentlik yapmış ayrıcalıklı restorasyon çalışmaları olarak dikkat çeker. 18.
bir kent olan İstanbul’un önemini vurgulayan en ve 19. yüzyıllarda, İstanbul’a gelen; 1777’de
önemli özelliği ise Bizans’ın ve yeni dinin Toscana’den gelen arkeolog Domenico Sestini,
simgesi iconic Ayasofya idi. Ayasofya, kentin topografik araştırmaları hakkında kitap da
stratejik noktası olan Antik Akropolis tepesinin hazırlayan, Napolitan (Napoli’li) C. Carbagnano,
üzerinde, birinci tepe’de yer alarak sıfır noktası 1827’de Toscana’den gelen, Geneo, (Cenevizli)
sayılan Million taşının karşısında ve kentin diplomat Baratta, son olarak mimar olarak
başlangıcını işaret eden en önemli yapı Ayasofya’nın onarımınında da bulunan Fossati
konumundaydı. Ayasofya’nın diğer önemi ise kardeşler İstanbul’u ziyaret etmişlerdir
dünyaki mabedler arasında eşsiz oluşu ve uzun (Girardelli, 1999).
yıllar boyunca bir benzerinin inşa edilmesinin
Bu arada o sırada yalnızca sarayların J.
zorluğundan ileri gelmekteydi. Bu bağlamda,
Labarte (1861) tarafından çok az sayıda
dünyada ve Osmanlı dönemindeki yeni inşa
arkeolojik kalıntı üstüne kurulmuş bir
edilecek dini yapılar için de önemli bir model
restitüsyonu bulunmaktadır (Pinon, 2010).
olarak görüldü. Ayasofya, inşa edildiği
Arkeolojik çalışmlar ise bu bu bölgede ancak
dönemden bu yana yapısal olarak dünyada
1912 ve 1913 yıllarında görülen yangınlar
ulaşılamaz ve ilgi çeken bir mimariye sahip
sonrasında başlatılabilmiştir, bu çalışmalar ise
olarak, her dönem bir araştırma nesnesi olarak
önce Almanların başlattığı ve 1919 yılına dek
ilgi çeken bir yapı olmuştur. 18-19. Yüzyıllardan
sürdürdükleri kazı çalışmalarına sonrasında
itibaren ise İtalyan mimarlarca restore edilir. Fransızlar 1921’den itibaren devir alırlar esas
Sonrasında, 20. Yüzyıl başlarından itibaren itibarıyla Ebersolt ve Thiers tarafından 1907’den
Ayasofya’nın önemi giderek daha da artar ve bu itibaren (Pinon, 2010).
bağlamda akademik çevrelerin ve de Roma’da
tarihi ve antik kentlere ait çalışmalarda bulunan Ayasofya, 20. Yüzyıl ile birlikte mesleki
Fransız Akademisi’nden Henri Prost’un bilgi ve görgülerini arttırmak için başka
araştırma alanına girer. Bu araştırmada kentin ülkelerde çalışmalar yapan Avrupalı mimarların
Bizans dönemine ait daha gerçekçi bir tanım da ilgi odağındadır artık ve eğitim alanında da
yapabilmek için; Henri Prost’un görsel akademik çevrelerde bir araştırma nesnesi olarak
betimlemeleri ve Cyril Mango’nun yazınsal ve de özellikle, Fransız Akademisi’nin ve Henri
betimlemeleri birlikte karşılaştırma ile Prost’un araştırma alanına girerek önem kazanır.
sunulmaktadır. Fransız Akademisi’nin her sene başarılı
Anahtar Kelimeler; Ayasofya, Bizans, mimarlar ve sanatçılara verdiği Grand Prix
Fransız Akademisi, Henri Prost, İstanbul, Roma. (Büyük ödül) bu kişilerin ödüllendirilmesi
anlamında geliyordu ve bu ödülü almaya hak
kazananlar Roma’da, Villa Medici’de, Antik
1. Giriş dönem ve Roma mimarisi üzerine araştırma
yapmak hakkı kazanıyordu. Antik döneme ait
Ayasofya her zaman önemli bir mabed
çalışmalarda bulunmak Beaux-Art geleneğinden
olarak görüldü. Bu iconic yapı, önceleri daha çok
gelen Fransız Akademisi’nin önem verdiği
hayranlık uyandıran mimarisi ve inşa etmesi
eğitimsel çalışmalar olarak önem taşımaktadır.
hayallerin de ötesinde adeta olanaksız görülen
eşsiz yapım tekniği bakımından dikkat çeker. İlk Fransız Akademisi’nden bu büyük ödülü
yapılan çalışmalar, Ayasofya’da yapılan bazı alanların başında da Fransız mimar-şehirci Henri
7