Page 15 - Tarih Çevresi Dergisi

tarih çevresi

Şekil 8. İstanbul, Bizans Dönemi, Ayasofya ve yakın çevresi; Saray, Hipodrom ve Augousteon
Meydanı ile beraber kentsel kurgu. Kaynak, Dagron, G., Constantinople İmaginare, Presses
Universitaire de France, Paris, 1984.

Her ne kadar, Henri Prost’un ve sonrasında ise Theodosius döneminde
çalışmalarından İstanbul’un Bizans dönemini genişletilen kent duvarlarıyla (Mango, 1994)
detaylı olarak görsel bağlamda algılamak antik bir kent kurgusuna sahipti ve bu kurgunun
olanaklıysa da kentin Bizans Dönemi tarihçileri da temelinde Antik Roma’dan kaynaklandığı
tarafından tarihi yazında betimlenen halini pek çok eserde belirtilmektedir. Kentin
okumak ve bu iki durum; yazılı kaynaklar ve de merkezinde en önemli katedrali iconic Bizans
çizim kaynakları arasında karşılaştırma yapmak mabedi Ayasofya yer alıyordu ve Ayasofya
konunun detaylı açıklaması açısından daha çevresindeki eski kent merkezi, Roma’nın en
faydalı olabilir. (Bu karşılaştırmayı, Paris’te eski yapıları, Hipodrom ve İmparatorluk Sarayı
doktoramı yaparken tez danışmanım hocam ile çevrelenmişti (Wiener-Müller, 1977).
Prof. Dr. Pierre Pinon’un bana birincil kaynak Ayasofya’nın önündeki Augousteon denilen ve
olarak önerdiği Cyril Mango üzerinden halka açık kamusal bir meydan bulunmaktaydı
yapmanın daha uygun olacağı görüşündeyim. ve bu Meydan’a yakın Senato binası ve Bizans
Ayrıca, bu bağlamda, Mango’nun da direk imparatorlarının uzun yıllar oturacağı Saray da
olarak Bizans kaynaklarından edindiği bilgilerle bulunuyordu (Mango, 1994). Kentin batı
yazdığını bilmekteyiz.) yönünde ise dükkanlarıyla, kolonadlı büyük

Kentin Bizans dönemi fizyonemisi yazılı eksen Mese bulunuyordu ve ortasındaki
kaynaklarda şöyle betimlenmektedir; Konstantinus adıyla anılan dairesel Forum’da ise
Konstantinopolis, önce kentin ilk Bizans porfir bir sütun üzerinde Konstantinus’un kendi
imparatoru ve kente ismini veren Konstantinus heykeli bulunmaktaydı (Mango, 1994).

13